Anayasa Mahkemesi (AYM), cezaevinde bulunan 11 başvurucunun ailelerine, arkadaşlarına ve diğer yakınlarına yazdığı mektupların, cezaevi disiplin kurulları tarafından “sakıncalı” görülerek el konulmasını haberleşme özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdi. Kararda, mektupların içeriğiyle ilgili somut ve yeterli gerekçelerin sunulmadığı, bu müdahalenin demokratik toplumda gerekli olmadığı vurgulandı.
Kadın Dernekleri Federasyonu: “65 şiddet vakasının 42’si ev içinde yaşanıyor”
İçeriği Görüntüle
Başvurucular Kamil Özdemir ve diğer 10 kişi, mektuplarının hukuka aykırı şekilde alıkonulduğunu belirterek infaz hâkimliğine başvurdu. Ancak bu şikayetleri reddedildi. Ardından Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan itirazlar da aynı şekilde sonuçlandı.
AYM ise başvurucuların ödeme gücünden yoksun olduğunu tespit ederek adli yardım taleplerini kabul etti ve başvuruyu incelemeye aldı. Kararda, disiplin kurulları ve yargı mercilerinin kararlarında mektupların içeriğine ilişkin somut bilgilere dayanmayan gerekçelerin yer aldığına dikkat çekildi. Ayrıca sakıncalı bulunan kısımların işaretlenip geri gönderilmesi gibi daha az müdahaleci alternatiflerin değerlendirilmediği belirtildi.
Anayasa Mahkemesi, “Mektupların alıkonulmasına dair kararların somut ve yeterli gerekçe içermemesi nedeniyle müdahalenin demokratik toplumda gerekli olmadığı” sonucuna vardı. İhlal tespit eden AYM, ilgili mahkemelere kararı gönderip yeniden yargılama yapılmasını hükmetti. Ancak başvurucuların maddi tazminat talebini, yeniden yargılamanın yeterli giderim sağlayacağı gerekçesiyle reddetti.
Karar, AYM Başkan Yardımcısı Basri Bağcı başkanlığında, üyeler Engin Yıldırım, Rıdvan Güleç, Kenan Yaşar ve Ömer Çınar’ın oybirliğiyle 12 Mart 2025 tarihinde alındı.

Bir yanıt yazın